DENİZ YILDIZLARI EML. Türk Edebiyatı

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DENİZ YILDIZLARI EML. Türk Edebiyatı

Edebiyat hakkında merak ettiğiniz bilgiler bu platforumda :)


    Laik Bir Ülke

    Emre ORHAN
    Emre ORHAN
    Admin


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 18/03/09

    Laik Bir Ülke Empty Laik Bir Ülke

    Mesaj  Emre ORHAN C.tesi Mart 21, 2009 7:55 pm

    Ülkemiz 1937’den bu yana laik bir nitelik taşımaktadır. Laiklik dönem dönem tartışılsa da bu laiklik'in tanımından değil uygulanışından kaynaklanmaktadır. Bu yazımızda laiklik'in tanımlarını açıklayacağız ve bu tanımların ülkemizde nasıl uygulandığını belirteceğiz. Bazen, başka ülkelerdeki laiklik uygulamalarına da deyineceğiz.

    Öncelikle "Laiklik" nedir sorusunun cevabını verelim. Laiklik için "din ve vicdan hürriyeti" tanımını verenler olduğu gibi, bir de "din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması" tanımını verenler de vardır. Bu iki tanım da doğru ve geçerlidir. Peki, acaba laik ülkelerde kanunlar ve halkın yaşamı nasıldır? Ülkemizde malesef uzun yıllar laiklik yanlış uygulanmıştır. Bu, ilkenin yanlışından değil kişilerin yanlışlarından kaynaklanmıştır.

    Laik ülkerlerde denilir ki: " Allah ve kul arasına girilmez.". Yani içki içen, kumar oynayan, namaz kılmayan insanlara hiçkimse sen böyle yapamazsın diyemez. İşin bu tarafı ülkemizde gayet güzel bir şekilde uygulanmaktadır. Ama, bir de öteki tarafa bakmak gerekir. Bu da, isteyen herkesin, dinini istediği şekilde yaşayabilmesidir. Malesef bu tarafta bazı sorunlar yaşanmaktadır. Bir bayan üniversiteye türban ile giremezmiş. Sebebi ise laiklikmiş! Halbuki laiklik böyle bir uygulamaya karşıdır. Türbanla değil isteyen kara çarşafla gitse bile kimse bir şey diyemez. Çünkü, laiklik bu uygulamayı gerektirir. Yukarıda da yazdığımız gibi, türban olayına bu şekilde karışılmak Allah ile kul arasına girmek olur!

    Din ve vicdan hürriyeti tanımına örnek olması için bazı şahısların hayatından misaller verelim. Aziz Nesin'i bilmeyen kimse yoktur heralde. Bu yazarımız ölmeden önce vasiyet etti: "Ben dinsizim. Benim cenaze merasimimi İslamiyet'e göre yapmayın. Benim bedenimi yakın. ". Onu seven insanlar da bu vasiyeti yerine getirdiler. Hiç kimse karıştı mı, devlet müdahele etti mi: HAYIR! Bu gayet normal, devlet zaten müdahale etmemelidir. Çünkü, laik uygulama bu demektir. Onun ölüm yıldönümlerinde mezarı başında saz çalınıp türkü söyleniyor, Fatiha okunmuyor. Bu da gayet normal. İsteyen inancı nasıl gerektiriyorsa öyle yaşayabilir ve ölür. Ama, bir de bu olayın öbür cephesine bakmak lazım. Başka bir adam da uzun sakal ve cübbeyle gezse kimse karışamaz. Laiklik bu demektir. Laiklik'in uygulanışı böyle olmalıdır. O doğru bu yanlış diyerek kişilerin hürriyeti ellerinden alınmamalıdır.

    Laiklik'in diğer tanımı, "din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması" diye açıklanır. Yani, din, devletin üzerinde bir hakimiyet kuramaz, devlette dine karışıp baskı uygulayamaz demektir. Peki, biz de böyle mi? Diyanet İşleri Başkanımız çıkıpta siyasi açıdan hükümeti ya da cumhurbaşkanını eleştirdi mi? İslam dini hırsızlığın, adam öldürmenin, hatta zinanın cezasının ne olduğunu belirtiyor, bizim yasalarımızda bu uygulanıyor mu? İkisinin de cevabı HAYIR! Çünkü, laik uygulama budur. Peki, sayın cumhurbaşkanımızın 10 günde bir "irtica hortluyor" söylemleri, laiklik'e aykırı değil de nedir! Hani devlet dine karışmıyordu! 10 günde bir "laiklik elden gidiyor" diye bağıranlar acaba laiklik'e uyuyorlar mı! Almanya da isteyenler baş örtüsü ile okuyabiliyor. A.B.D.'de Başkan İncil'e el basarak parlamentoya başlıyor. Peki, Tayyip Erdoğan konuşmasına Fatiha ile başlasa ne olur? Bazı kesimler hemen irticayı hortlatır, laiklik elden gidiyor diye bas bas bağırırlar!

    Yazımızı cumhurbaşkanı seçimi ile alakalı bir noktaya değinerek bitireceğiz. Son günlerde bir tartışma var; neymiş efendim, "cumhurbaşkanının eşi kapalı olamazmış!". Bunu diyenler Mustafa Kemal'in eşinin ve annesinin fotoğraflarını hiç görmediler mi acaba! Cumhurbaşkanı'nın eşi elbette kapalı olabilir. Bu ülkenin ilk cumhurbaşkanının eşi de annesi de kapalıdır! Bu zihniyette olanlar Zübeyde Hanım yaşasaydı demek ki onu bazı yerlere sokmayacaklardı!

      Forum Saati Paz Mayıs 19, 2024 10:10 am