DENİZ YILDIZLARI EML. Türk Edebiyatı

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
DENİZ YILDIZLARI EML. Türk Edebiyatı

Edebiyat hakkında merak ettiğiniz bilgiler bu platforumda :)


    Nobel ( Dinamit ) Edebiyat Ödülü

    Emre ORHAN
    Emre ORHAN
    Admin


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 18/03/09

    Nobel ( Dinamit ) Edebiyat Ödülü Empty Nobel ( Dinamit ) Edebiyat Ödülü

    Mesaj  Emre ORHAN C.tesi Mart 21, 2009 9:41 pm

    --------------------------------------------------------------------------------
    Nobel ( Dinamit ) Edebiyat Ödülü

    Nobel Ödülü, 27 Kasım 1895 tarihli ve 30 Aralık 1896 tarihinde Stokholm’de açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan derneğin verdiği bir ödüldür. İlk Nobel ödülleri 1901 tarihinde verilmeye başlanmıştır.
    Nobel ödülünün kaynağı dinamit ölümlerinden elde edilen paradır. Alfred Nobel dinamiti icat ettikten sonra Avrupa’da savaşan taraflara satarak insanların ölümünden milyonlarca dolar kazanmıştır.
    “Sonuçta Nobel Vakfı’nın parası, dinamiti bulan Alfred Nobel’in büyük payına sahip olduğu Bosfors silah fabrikasının kârından gelmektedir. Tarafsız ülke İsveç’in en eleştirilecek yanı, bu teknolojiyi durmadan geliştiren silah fabrikalarıdır.” Demir Özlü
    Nobel ödüllerinin verilmesinde Fizik, Kimya ve Tıp alanlarındaki seçimlerin, sektörlere yatırım yapan dev tekellerce satın alındığı, “Barış” ödülünde siyasi amaç güdüldüğü ve edebiyatta yazarlık yeteneğindense uluslararası politik dengelerin gözetildiği biliniyor.
    Fizik, kimya, tıp, fizyoloji, edebiyat ve barışa hizmet olmak üzere toplam beş dalda Nobel Ödüllerini başlatan, babası da silah üreticisi olan, patlayıcı madde tüccarı Alfred Nobel, dinamit barutunu ve benzeri patlayıcı madde çeşitlerini bulan kişidir.
    Fransa’nın İtalya ile gerginliğinde İtalya’nın yanında yer aldı. İtalya’nın San Remo şehrine yerleşti, patlayıcı madde laboratuvarını oraya taşıdı. “Barış” Ödülü veren Alfred Nobel aynı zamanda buluşunun kendisine ait olduğunu iddaa ettiği “Kordit” adlı patlayıcı madde konusunda İngiliz hükümeti aleyhine dava açabilecek kadar da “savaş”cıdır.
    Jean Paul Sartre’da aydın tavrı ve Nobel edebiyat ödülünü reddedişi
    1964 yılında Les Mots (Sözcükler) adlı yapıtıyla değer görüldüğü Nobel edebiyat ödülünü reddetmesi, dünya görüşü ve karakterine ödünsüz bağlılığının bir göstergesidir.
    1940’ta düşünce, eylem ve ilişkileri nedeniyle Naziler tarafından esir alındı ve bir Nazi toplama kampına götürüldü. Esaretten kurtuluşunun ardından faşizme karşı Fransız direniş hareketine katıldı.
    Sartre için anti-faşist direnişle, sanatsal üretim birbirinin karşısında şeyler değildi. Zira her ikisi de aydın olmanın doğal ve zorunlu sonucudur. Faşizmin hâkim olduğu koşullarda silah ve kalem birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Ki düşünce ve davranış bütünselliği aydın olmanın olmazsa olmazları arasındadır.
    Diyalektik Aklın Eleştirisi’nde Jean Paul Sartre, varoluşçulukla Marx’ın diyalektik yöntemini sorgularken Marksizmin, “çağımızın aşılmaz bir felsefi ufku olduğu” saptamasını yapar. Jean Paul Sartre, bir aydın ya da entelektüel olarak yaşamı boyunca çok özel bir konumda durmuş, her zaman bu aydın konumu üzerinden tartışmalar yürütülmesine vesile olmuştur. Hem savunduğu hem de uyguladığı aydın tavrı, Jean Paul Sartre’ı entelektüeller arasında ayrıksı bir konumda tutar. Öyle ki, Jean Paul Sartre, hem tamamen özgürlükçü ve bağımsız bir konumda bulunup hem de sıkı bağlanımları gerektiren pek çok politik tavrı, tereddüde ya da tutarsızlığa düşmeksizin ve zamanının bütün sorunları konusunda neredeyse aktif bir tavır sergileyebilmiştir. Bu bakımdan aydın olmanın kült bir örneğine dönüşen Jean Paul Sartre, “çağının tanığı ve vicdanı”dır. Yine Jean Paul Sartre’ın anladığı ve savunduğu anlamda aydın, ister eylem alanında ister yazı masasında olsun, esasta aydını aydın yapan nitelik, yaşadığı zamanın dünyasına sırt çevirmeyen, bu dönemin gerçekliklerinden ve çelişkilerinden kaçınmayan, aksine tutumunu ve eylemini bu gerçeklikler ve çıkmazlardan hareketle oluşturup belirleyen tavrıdır. Jean Paul Sartre, bu noktada kuram ve eylem adamı niteliklerini birleştirmiş durumdadır.
    Le Figaro gazetesinin 23 Ekim 1964 sayısına bir mektup yazarak ödülü reddetmesinin yol açtığı skandal için özür dilemiş; ödüllerin kime gideceğini belirleyen “Swedish Academy”nin karar verdikten sonra değişiklik yapmadığını bilmediğini, mektuplar yazarak ödülün kendisine verilmesini engellemeye çalıştığını belirtmiştir. Mektubunda amacının asla Akademi’yi ya da ödülü küçümsemek olmadığını, kendi kişisel ve nesnel görüşleri sebebiyle ödülü kabul etmeyeceğini belirtmiş; kişisel sebeplerine gelince, Jean Paul Sartre, bir yazarın görevi ne olmalıdır anlayışı doğrultusuna göre resmi ödülleri her zaman reddettiğini, bu yüzden Nobel’i reddedeceğinin de önceden tahmin edilmesi gerektiğini açıklamıştır. Aynı nedenlerden dolayı Legion of Honour’u ve College de France’da görev almayı da reddettiğini, hatta kendisine önerilse Lenin Prise’ı bile reddedeceğini bir kere daha belirtmiştir.
    Jean Paul Sartre’a göre bir yazarın böyle bir ödülü kabul etmesi onun kişisel hedeflerini ödül veren bir kuruma göre yönlendirmesi anlamına geliyormuş, her şeyden önce, bir yazarın kendisinin bir “kurum” a dönüştürülmesine izin vermemesi gerektiğine inanıyormuş. Jean Paul Sartre, nesnel nedenleri arasında, doğu ve batı arasındaki kültürel alışverişin insanlar ve kültürler arasında, herhangi bir kurumun aracılığı olmadan yapılması gerektiği tezini öncelikli neden olarak göstermiş. Ayrıca, Jean Paul Sartre’a göre, geçmişteki ödüllerin dağıtımı da her ideoloji ve ulustan yazarları eşit bir şekilde temsil etmemekteymiş. Ödülü kabul etmesinin haksız yorumlara yol açabileceğini düşünüyormuş. Jean Paul Sartre resmi açıklamasını İsveç halkından özür dileyerek bitirmiş. “Resmi payeleri hep reddettim. Legion d’Honneur’ü de kabul etmemiştim. Fransız akademisine de girmedim. Yazar kendisinin bir kuruma dönüştürülmesini reddetmelidir. Bu onur verici bir paye dahi olsa, bunlar kişisel nedenlerim. Bir de bu ödülü verenlerin konumundan dolayı, kabul edemem.
    (…) benim gibi yaşlı bir devrimciye böyle bir ödül vermek, kapitalizmin intikam alma girişiminden başka birşey değildir.”
    Fizik ve Kimya ödülleri İsveç Akademisi, Tıp ve Fizyoloji ödülleri Stokholm Karolin Enstitüsü, Edebiyat ödülü Stokholm akademisi, Barış ödülü de Norveç Storting’i tarafından seçilen beş kişilik bir komisyon tarafından dağıtılır.
    Nobel Edebiyat ödülleri her yıl Alfred Nobel’in sözleri ile bir idealist eğilimi en farklı şekilde ifade eden yazara verilmektedir. İsveç Akademisi her yıl bu ödüle layık kişileri seçmektedir. Alfred Nobelin bu sözü aslında başta birçok tartışmaya neden olmuştur. İsveç dilinde ‘idealisk’ kelimesi ‘idealistik’ ve ‘ideal’ olarak çevrilmektedir. Bu da Lev Tolstoy ve Henrik İbsen gibi dünyaca tanınmış yazarların başlarda yazdıkları yeterince idealistik bulunmadığından ötürü bu ödülü alamamalarına yol açmıştır.

    1901′den günümüze kadar Nobel Edebiyat Ödülü alanların listesi:

    1901 Sully Prudhomme, Fransa
    1902 Theodor Mommsen, Almanya
    1903 Bjørnstjerne Bjørnson, Norveç
    1904 Frédéric Mistral, Fransa
    José Echegaray y Eizaguirre, İspanya
    1905 Henryk Sienkiewicz, Polonya
    1906 Giosuè Carducci, İtalya
    1907 Rudyard Kipling, Birleşik Krallık
    1908 Rudolf Christoph Eucken, Almanya
    1909 Selma Lagerlöf, İsveç
    1910 Paul Heyse, Almanya
    1911 Count Maurice Maeterlinck, Belçika
    1912 Gerhart Hauptmann, Almanya
    1913 Rabindranath Tagore, Hindistan
    1915 Romain Rolland, Fransa
    1916 Verner von Heidenstam, İsveç
    1917 Karl Adolph Gjellerup, Danimarka
    Henrik Pontoppidan, Danimarka
    1919 Carl Spitteler, İsviçre
    1920 Knut Hamsun, Norveç
    1921 Anatole France, Fransa
    1922 Jacinto Benavente, İspanya
    1923 William Butler Yeats, İrlanda
    1924 Władysław Reymont, Polonya
    1925 George Bernard Shaw, İrlanda
    1926 Grazia Deledda, İtalya
    1927 Henri Bergson, Fransa
    1928 Sigrid Undset, Norveç
    1929 Thomas Mann, Almanya
    1930 Sinclair Lewis, A.B.D.
    1931 Erik Axel Karlfeldt, İsveç
    1932 John Galsworthy, Birleşik Krallık
    1933 Ivan Alekseyevich Bunin, Rusya
    1934 Luigi Pirandello, İtalya
    1936 Eugene O’Neill, A.B.D.
    1937 Roger Martin du Gard, Fransa
    1938 Pearl S. Buck, A.B.D.
    1939 Frans Eemil Sillanpää, Finlandiya
    1944 Johannes Vilhelm Jensen, Danimarka
    1945 Gabriela Mistral, Şili
    1946 Hermann Hesse, İsviçre
    1947 André Gide, Fransa
    1948 T. S. Eliot, A.B.D./Birleşik Krallık
    1949 William Faulkner, A.B.D.
    1950 Bertrand Russell, Birleşik Krallık
    1951 Pär Lagerkvist, İsveç
    1952 François Mauriac, Fransa
    1953 Sir Winston Churchill, Birleşik Krallık
    1954 Ernest Hemingway, A.B.D.
    1955 Halldór Laxness, İzlanda
    1956 Juan Ramón Jiménez, İspanya
    1957 Albert Camus, Fransa
    1958 Boris Pasternak (Ödülü önce kabul etmiş daha sonra geri vermiştir.) Rusya
    (2007 yılının başında İngiliz gazetesi The Sunday Times, Moskovalı araştırmacı Ivan Tolstoy’un yeni kitabına dayandırdığı haberinde Pasternak’ın Nobel Ödülü almasında İngiliz ve Amerikan gizli servislerinin rolü olduğu belirtmiştir. Hatta 1958 yılının ödülünü belirleme sürecinde ellerinde ‘Doktor Jivago’yu buluveren Nobel Edebiyat Jürisi’nin şaşırıp kaldığını yazıyor. [16.01.2007 tarihli ntvmsnbc.com] Habere göre, Pasternak’ın “Doktor Jivago” romanının arkadaşlarına yolladığı kopyalarından bir tanesi Malta’da ele geçirildi. Ve CIA eşzamanlı olarak Avrupa’nın birçok merkezinde Doktor Jivago’yu Rusça olarak bastırdı. Gazeteye göre bu operasyon, Sovyetler Birliği’ni küçük düşürmek için planlandı. Boris Pasternak, 1958 yılında ödülü önce kabul etmiş, daha sonra ise ödülü geri vermiştir.)
    1959 Salvatore Quasimodo, İtalya
    1960 Saint-John Perse, Fransa
    1961 Ivo Andric, Yugoslavya
    1962 John Steinbeck, A.B.D.
    1963 Giorgos Seferis, Yunanistan
    1964 Jean-Paul Sartre (reddetti) Fransa
    1965 Mihail Şolohov, Rusya
    1966 Shmuel Yosef Agnon, İsrail
    Nelly Sachs, Almanya
    1967 Miguel Ángel Asturias, Guatemala
    1968 Yasunari Kawabata, Japonya
    1969 Samuel Beckett, İrlanda
    1970 Aleksandr Soljenitsin, Rusya
    1971 Pablo Neruda, Şili
    1972 Heinrich Böll, Almanya
    1973 Patrick White, Avustralya
    1974 Eyvind Johnson, İsveç
    Harry Martinson, İsveç
    1975 Eugenio Montale, İtalya
    1976 Saul Bellow, Kanada/A.B.D.
    1977 Vicente Aleixandre, İspanya
    1978 Isaac Bashevis Singer, A.B.D.
    1979 Odysseas Elytis, Yunanistan
    1980 Czesław Miłosz ,Polonya/A.B.D.
    1981 Elias Canetti, Birleşik Krallık
    1982 Gabriel García Márquez, Kolombiya
    1983 William Golding, Birleşik Krallık
    1984 Jaroslav Seifert, Çekoslovakya
    1985 Claude Simon, Fransa
    1986 Wole Soyinka, Nijerya
    1987 Joseph Brodsky, Rusya/A.B.D.
    1988 Necip Mahfuz, Mısır
    1989 Camilo José Cela, İspanya
    1990 Octavio Paz, Meksika
    1991 Nadine Gordimer, Güney Afrika
    1992 Derek Walcott Saint Lucia
    1993 Toni Morrison, A.B.D.
    1994 Kenzaburo Oe, Japonya
    1995 Seamus Heaney, İrlanda
    1996 Wisława Szymborska, Polonya
    1997 Dario Fo, İtalya
    1998 José Saramago, Portekiz
    1999 Günter Grass, Almanya
    2000 Gao Xingjian, Fransa
    2001 Vidiadhar Surajprasad Naipaul, Birleşik Krallık
    2002 Imre Kertész, Macaristan
    2003 John Maxwell Coetzee, Güney Afrika
    2004 Elfriede Jelinek, Avusturya
    2005 Harold Pinter, Birleşik Krallık
    2006 Orhan Pamuk, Türkiye
    2007 Doris Lessing, Birleşik Krallık

      Forum Saati Ptsi Mayıs 06, 2024 4:01 pm